Taktim
Kur'ân-ı Kerim, Resulullah'ın (s.a.a) sünneti ve pak Ehlibeyti'nin adap ve siyeri eşliğinde büyük bir akait, fıkıh, hukuk ve ahlâk hazine-sidir.
Kur'ân-ı Kerim, Resulullah'ın (s.a.a) sünneti ve pak Ehlibeyti'nin adap ve siyeri eşliğinde büyük bir akait, fıkıh, hukuk ve ahlâk hazine-sidir.
Yüce Allah, "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" buyurarak sureye başlıyor. Kimi zaman insanlar bir iş yaptıkları zaman veya bir işe başladıkları zaman, çok saygı duydukları ya da büyük olarak kabul ettikleri
Bu sure belli aralıklarla ve dönem dönem indiği için bir hedef üzerinde yoğunlaşmaz. Ancak surenin geneli açısından belirgin bir hedefin olduğunu söyleyebiliriz.
"Hiç kuşkusuz, şu kâfirleri..." Bunlar, inkârlarını sürdüren ve gerçeği kabul etmeme duygusu karakteristik bir özellik olarak kalplerine yerleşmiş bulunan kimselerdir.
"İnsanlardan bazıları da vardır ki, 'Allah'a ve ahiret gününe inandık.' derler. Oysa inanmış değiller..." Ayetlerin orijinalinde geçen "hud'a" bir tür aldatmadır.
"Ey insanlar... kulluk edin ki..." Yüce Allah, bundan önce üç insan grubunun; muttakilerin, kâfirlerin ve münafıkların durumunu gözler önüne serdi. Muttakilerin, Rableri tarafından bir hidayet üzere olduklarını ve Kur'ân'ın onlar açısından bir yol gösterici olduğunu
"Allah herhangi bir örnek vermekten çekinmez, sivrisinek olsun veya... " Sivrisinek bilinen bir hayvandır ve gözle görülür en küçük canlı türlerindendir.
Burada ikinci kez başa dönülüyor. Yüce Allah surenin giriş bölü-münde bazı açıklamalarda bulunduktan sonra, tümünü özetleyen şöyle bir ifadeye yer vermişti
Yukarıdaki ayet-i kerimeler insanın yeryüzüne indiriliş gayesini, yeryüzüne halife olarak atanmasının mahiyetini, bu misyonunun sonuç ve özelliklerini açıklamaktadır.
Daha önceki açıklamalarımızda, "içinizde gizlemekte olduğunuzu" ifadesinden, önceleri gizli olup da sonra açığa çıkarılan bir hususun söz konusu olduğuna işaret etmiştik.
"Dedik ki: Ey Âdem..." Meleklerin Hz. Âdem'e secde etmeleri olayı Kur'ân-ı Kerim'in birçok yerinde tekrarlanmasına karşın, Hz. Âdem'in dünya hayatından önceki cennet deneyimi sadece üç yerde gündeme getiriliyor.
Yüce Allah, Yahudilerin tutumunu kınamak amacı ile yüz küsûr ayette kendilerine bahşettiği nimetlerden, kendilerine kazandırdığı seç-kin ve onurlu konumdan, buna karşılık onların takındıkları inkârcı ve başkaldırıcı tavırdan, sözlerinde durmamalarından, inatçılıklarından ve dik başlılıklarından söz ediyor.
"Sabrederek ve namaz kılarak yardım dileyin." İfadenin orijinalinde geçen "isteînû" fiilinin mastarı olan "istiane" kelimesi, yardım istemek demektir.
Amacı da zamana ve mekâna bağlı etkenlerin el verdiği ölçüde söz konusu ihtiyaçları gidermektir. Bununla ilgili olarak bazen egemenliği sürekli kılan genel sistemin dışında bir meta, bir diğer metayla, bir menfaat, bir diğer menfaatle ve bir hüküm bir diğer hükümle yer değiştirebilir.
"Kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı." Yani kadınlarınızı, oğullarınız gibi öldürmüyorlardı. Onları hizmet etmeleri için sağ bırakıyorlardı.