Şİİ MERCEİYETİ VE VELAYET

Şİİ MERCEİYETİ VE VELAYET

İmam Humeyni r.a merceiyetin izzetini İslam'ın izzeti saymıştır.

Şii merceiyeti Masum İmamlar tarafından tesis edilmiş ve Masum İmamlar uzak şehirlerdeki Ehlibeyt dostlarının hidayeti, birlik ve bekaları için eğitikleri sahabelerini ve fakihleri bu uzak bölgelere göndermiştir. Taklit mercileri, Masum İmamların yokluğunda, ister huzur zamanında ister gaybet döneminde, İslam'ın sarsılmaz savunucusu ve beka kaynağı olmuşlardır. Merceiyet kurumunun kurucuları olan Masum İmamlar onların vazife ve misyonlarını tayin etmiştir. Bu bakımdan başkalarının Taklit Mercilerine vazife ve misyon biçmesi cehalet ve dalaletin ne hadde ulaştığını gösterir.
İMAM HUMEYNİ r.a merceiyetin önemini ve Ehlibeyt Mektebindeki konumu hakkında şöyle buyuruyor:
"Burada oturmuş olan ben tüm taklit mercilerinin ellerinden öperim... Biz, bütün İslam alimlerine boyun egiyoruz, siz de boyun eğmelisiniz, herkes, herkes, herkes boyun eğmeli... Kıymetlerini bilelim. Onların izzeti, İslam'ın izzetidir. Onlara hakaret islam'a hakarettir. Dikkat edin bir Müslümana hakaret olmasın, bir taklit merciine hakaret olmasın, bir mümine hakaret olmasın ki Cenab-ı Hak razı degildir ve korkarım ki Cenab-ı Hak bir gün bizi de alacaktır., "Kudretli ve yenilmez mutlak güç sahibinin alışı."
Sahife-i Imam, Cilt 1, s. 307-308
"Ben size nasihat ediyorum... eğer bir kişi taklit mercilerinden birine en küçük saygısızhkta bulunursa.... onunla Yüce Allah arasındaki velayet bağı kopar. Küçük mü sayıyorsunuz? Bizim büyük taklit mercilerimize hakaret etmeyi küçük mü sayıyorsunuz?"
Sahife-i Imam, Cilt 1, s. 306-307
İmam Humeyni r.a merceiyetin izzetini İslam'ın izzeti saymıştır.
Daha da önemlisi taklit mercilerine saygısızlığı Allah'ın velayetinden çıkmakla eşit sayıyor.
Öyleyse malumdur ki Allah'ın velayetinden çıkan ancak şeytanın velayetine girmiştir.
Birisi Allah'ın velayetinden çıkmışsa mutlaka İmamların da velayetinden çıkmıştır.
İmamların vekayetinden çıkan velayeti fakihten de çıkmıştır. Böyle olunca birinin velayeti fakihi kabul iddiası bir aldatmacadan ibarettir.
Zaten velayeti fakihin esasını taklit mercilerinin velayeti oluşturmaktadır.
Bu yüzden 1400 yıldır Gerçek Ehlibeyt Dostları canı pahasına olsa dahi Şii merceiyetini savunmuş ve ona yapılan her türlü saldırı, düşmanlık, hakaret ve saygısızlıkta kendini siper etmiş ve bu saldırıyı yapanları affetmemistir.
Merceiyeti savunmak ilahi velayeti savunmaktır ve İlahi bir vazifedir.
Her ne bahaneyle olursa olsun, Şii merceiyetini hedef almak Allah'ın dinini hedef almaktır ve dini ve İlahi velayeti savunmak tüm müminlerin vazifesidir.
Allah bizleri kendi velayetinden, İmamların velayetinden ve taklit mercilerinin velayetinden ayırmasın ve bizleri bu velayetin gerçek savunucularından karar kılsın.
Dr. Ebulfez KOCADAĞ

Google+ WhatsApp