Alulbeyt Vakfı, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Hazara Şiilerini savunuyor/Video

Alulbeyt Vakfı, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Hazara Şiilerini savunuyor/Video

Bu açıklamada Alulbeyt Vakfı temsilcisi, Afganistan’daki Taliban rejimi altında Hazara Şii kadınlarına yönelik insan hakları ihlallerinin soruşturulması ve belgelenmesinin önemini vurguladı.

İşte açıklamanın tam metni:

Değerli delegeler,
bu değerli toplantıya büyük bir aciliyet ve endişe konusu olan bir konu hakkında sesleniyorum – Afganistan’daki kadınların durumu, özellikle de Afganistan’daki Taliban rejimi altındaki Hazara kadınları. Hazara kadınlarına uygulanan şiddetten son derece kaygılıyız. Hazara topluluğu uzun süredir ayrımcılık, zulüm ve hedefli şiddete maruz kalıyor. Hazara kadınları genellikle bu şiddetin en büyük yükünü çekiyor; fiziksel, psikolojik ve cinsel istismara maruz kalıyorlar.
Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden bu yana, Afganistan’dan gelen raporlar Hazara kadınlarının içinde bulunduğu kötü duruma ilişkin üzücü bir anlatıyı ortaya koyuyor. Zorla evlilikler, eğitime erişimin kısıtlanması ve ağır şiddet olaylarını duyuyoruz.
hareket özgürlüklerine sınırlamalar getirildi. Bu raporlar acil olarak kolektif eyleme duyulan ihtiyacın altını çiziyor.
Bu nedenle Alulbeyt Vakfı, üye devletleri Hazara kadınlarının karşılaştığı spesifik zorluklar hakkında farkındalık yaratmaya yönelik çaba göstermeye güçlü bir şekilde çağırmaktadır. Buna, onlara yeterli koruma, destek ve adalete erişim sağlanması da dahildir.
Taliban’ın kadınların ve kızların kaliteli eğitime ve eğitim kurumlarının güvenli işleyişine kesintisiz erişimini sağlamasını özellikle talep ediyoruz.
Ayrıca insani kuruluşlara, çatışmanın getirdiği derin ekonomik ve güvenlik sorunlarıyla boğuşan Hazara kadınlarına ve ailelerine çok ihtiyaç duyulan yardımı hızla sağlamaları yönünde çağrıda bulunuyoruz.
Ayrıca Hazara kadınlarına yönelik insan hakları ihlallerinin soruşturulmasının ve belgelenmesinin önemini vurguluyor ve
failleri eylemlerinden dolayı sorumlu tutma konusundaki sarsılmaz kararlılığımızı sürdürüyoruz.
Son olarak uluslararası toplum olarak Hazara kadınlarıyla ve tüm Afgan kadınlarıyla dayanışma içinde olmak gibi ahlaki ve etik bir yükümlülüğümüz var. Haklarının ve onurlarının savunulmasını ve korunmasını sağlamalıyız.